* Bozuk Lambanın Altındaki Bank

Konu: * Bozuk Lambanın Altındaki Bank Perş. Mayıs 14, 2009 5:11 pm

Gece tüm soğukluğunu üzerine giyinmiş , Dünya'ya savaş açmışçasına yağmur tanelerini üzerine yolluyordu. Rüzgarın o uğultusuna bir de * Şap , * Şap sesleri eklenince gecenin ıssızlığını azaltsada Dolunay'ın tepede olması Rup için yeterliydi. Sokak başına geldiğinde ayağındaki - dizinin yarısına kadar gelen - botunu düzeltti. İpleri sıkı sıkı bağladı bu gece sağlam basmaya ihtiyacı olacak gibi görünüyordu. Botunu düzelttikten sonra ağır ağır ilerledi. İleride bir yanıp bir sönen bozuk bir lamba görünce ağır ve sert adımlarla oraya hareket etti. Uzaktan bakıldığında gerçekten ürkünç bir ortam vardı. Bozuk bir lamba , onun altındaki az da olsa ıslanmış bir bank ve sıralı evlerin hemen karşısındaki parkın önünde matador şapkalarına benzeyen şapka takmış , kapkara cüppeli üstüne üstlük kalıp bir adam ilerliyordu. Kapkara cüppesinin eteklerinin de rüzgarda savrulmasıyda cabasıydı.

Rup ağır ve sert adımlarının gayretli ataklarından sonra banka geldi. Bankı tek eliyle havaya kaldırdıktan sonra üstündeki bütün suların süzülmesini bekledi. Bankı tekrar yerine koyduktan sonra ağır bir hamleyle üzerine oturdu. Bir yandan da etrafı kesmeye başladı.

Yağmur yüzünden balçıklaşmış park toprağı yarın parka umutla gelen çocukları büyük bir hayal kırıklığına uğratacaktı. Rup aklına gelen nedensiz ve saçma düşünceden kurtardıktan sonra cebinden eski bir dostunu ve kendisini her zaman sakinleştirmeyi başarabilmiş olan dostunu yani sigarayı çıkardı. Paketin altına yumuşak bir hamleyle vurunca öne çıkan 1-2 tane sigaradan en sağdakini aldıktan sonra ağzına götürdü. Paketi tekrar sol iç cebine koyduktan sonra cebinden çakmağını çıkarıp ucunu alevlendirdi. Eski dostla 2 - 3 saniyelik sık görüşmelerin ardından ciğerleri isyan bayrağını çekip saldırdı. * Öhö , Öhö ! Rupért onlara inat sigarasını içmeye devam ederken bir olay var mı yok mu diye etrafı kesmeye devam ediyordu.

Konu: Geri: * Bozuk Lambanın Altındaki Bank Perş. Mayıs 14, 2009 5:21 pm

Adada bir tur atmaya karar verdim. Okumaktan ve Stesha'yı beklemekten sıkılmıştım. Balkona çıktım gecenin ayazından bir tutam ciğerlerime çektim. Birden koku reseptörlerimde bir yanma hissettim ve yüzüm buruştu. Kurtadam. Yüzüm eski haline döndüğünde gözlerim daha temkinliydi ve kulaklarım ihtiyatlı bir şekilde çevredi seslere odaklanmıştı. Balkondan aşağıya doğru süzüldüm ve kokunun geldiği yere doğru koşmaya başladım.

Yağan yağmur nedeniyle koku biraz yayılmıştı, ama kaynağını bulmak bir vampir için zor değildi. Benim adama kim ve neden gelebilirdi ki? Burada sadece Cullenlar yaşardı ve biz kurtadamlarla barışık bir aileydi.

Kokunun kaynağına geldiğimde burnum iyiden iyiye yanıyordu. Nefes almayı bıraktım ve ilerde bir tütün dumanı gördüm. Tabii ona eşilik eden, bir atınkini andıran kalp atışları. Etrafında birkaç kişi daha vardı ve bu durumdan rahatsızmış gibiydiler. Ben ağır adımlarla kurda doğru ilerlerken onlar çoktan oradan uzaklaşmıştılar. O da beni farketmiş olmalıydı ki bana doğru bakıyordu. Aramıza belli bir mesafe koydum onu rahatsız etmemk için. Ardından babamın bana öğrettiği gibi, nazik ve ikna edici tonda konuştum.

"Burası özel bir mülktür. Kimi aradığınızı öğrenebilir miyim?"

Konu: Geri: * Bozuk Lambanın Altındaki Bank Perş. Mayıs 14, 2009 5:33 pm

Rupért sigarasını ciğerlerinin en derinindeki hücrelerine çekmeye devam ederken ciğerler duman altında boğulmuş gibiydiler. Kazanan belliydi ; Sigara ! Kara duman normal insanların ömrünü bitirsede Rupért'a ömrünü uzatıyormuş hissini veriyordu. Rup ömrünü uzatan şeyin bittiğini görünce onu yere fırlattı ve sokak başından kendisine doğru nazik görünümlü ancak bir o kadar da yakışıklı bir adamın kendisine doğru gelişini seyretti. Adam hiç te ürkünç görünmüyordu , insanların tabiriyle * Süt çocuğu bile denebilirdi. Rup yüzüne sinsi bir gülümseye yerleştirdi , ancak tam o sırada burnuna kötü bir koku geldi ama ne ? Bunu çözmeye fırsatı kalmadan sokağın öbür ucundan gelmekte olanlar çaktırmadan geri gitmeye uğraşıyorlardı. Rup birşeyler olacağına emin gibiydi. Kafasını bir iki kere kütletmişti ki az önce * Süt çocuğu görünümlü adam gelmiş Rupért'a soru soruyordu.

* Burası özel bir mülktür. Kimi aradığını öğrenebilir miyim ?

Rupért tepesinde dikilmiş adama bakmıyordu bile. Şapkasını biraz yukarı kaldırdıktan sonra keskin gözlerini adama dikti. Birşey söylemedi , tekrar elini cebine daldırdı ve sigarasını ağzına koydu. Hızlı bir hamleyle ucunu yaktıktan sonra bir iki fırt daha çekti. Ciğerleri tekrar saldırmaya başlıyordu ancak bu sefer başarılı olamadan geriye çekildiler. Rupért sigarasını ağzından çektiğinde koku daha da keskinleşti ancak tekrar ne kokusu olduğunu çözemedi.

* Vampir veya kurtadam arıyorum.

dedi , Rupért ukalamsı bir sesle. Şapkasının önünü adamı göremeyeceği şekilde çektikten sonra banka iyice yayıldı. Kafasını bir iki kere kütlettikten sonra eski dostunu tekrar dudaklarıyla buluşturdu. Her çekişte ömrü uzuyordu (!) Sigarasını çekmeye devam ederken kafasını bank'ın soğuk ve ıslak tahtalarına attı. Gözlerini Dolunay'ın eşsiz görüntüsünden mağrum bıraktıktan sonra o anlamadığı kokuyu içine çekmeye devam etti.

Konu: Geri: * Bozuk Lambanın Altındaki Bank Perş. Mayıs 14, 2009 5:43 pm

Onun zihnine küçük bir gezi yaparken yüzüme bir gülümseme yerleşti. Süt çocuğu... Sadece gülümsemekle yetindim ve bir süre dolunaya baktım. Gülümsediğimi farketmesini istemezdim. Biraz ... Biraz ... anlayışsız birine benziyor gibiydi. Sigarasının dumanı yüzüme çarpıyordu ama bu durumdan son derece memnundum. Bu onun ıslak köpek kokusunu az da olsa örtüyordu. Bu esnada o başını kaldırdı ve nazik sayılamayacak bir tonda cevabını verdi.

* Vampir veya kurtadam arıyorum.

Bu soldaki kaşımın kalkmasına neden oldu. Vampirlerin yaşadığı bir adaya, kurtadam aramaya mı gelmişti. Bu cümleden burda yaşayanlardan tümüyle habersiz olduğunu anladım. Burda bela çıkmasını istemiyordum ama kaçınılmaza yakın görünüyordu. Bir baykuşun kanat çırpışını duydum. Ardından sesimi temizleyerek kurtadama tekrar döndüm.

"Bu adada sadece ben ve ailem yaşıyor. Vampir ailem."

Son iki kelimeye vurgu yapmıştım. Yüzündeki ifadelerin değiştiğini anlamamak için zeka geriliğine sahip olmak gerekirdi. Elindeki tütün ondan başka herkese zarar veriyor gibiydi. Çünkü kurtadamların ciğerleri, nikotini yakacak kadar hareretliydi. Bir an için elindeki sigarayı ayağımın altına almayı düşündüm. Ama burası özgür bir ülkeydi ve az sonra buradan gideceği için fazla üstelemedim.

Konu: Geri: * Bozuk Lambanın Altındaki Bank Perş. Mayıs 14, 2009 6:12 pm

Rupért adamın vereceği cevabı hiç önemsemiyordu. Ancak kokunun ne olduğu iyice kafasını kurcalamaya başlamıştı , yarasa kokusu değildi , ama ona benzer birşeydi. Rupért kafasını bankın boşluğundan kaldırdıktan sonra şapkasının önünü kaldırıp adama dik dik bakmaya devam etti. Kafasını bir iki kere kütletti. Sigarasının izmarit kısmını ciğerlerine çekerken o turuncu kısım bir alevmişçesine Rup'un ciğerlerini yakıyordu. Rupért izmariti tekrar adamın önüne fırlatırken kokunun ne olduğunu çözmüştü ancak biraz geç olmuştu. * Vampir .. diye fısıldadı. Tam o anda da cevap gelivermişti.

* Bu adada sadece ben ve ailem yaşıyor. Vampir ailem.

* Meydan okumak diye buna derim dedi , içinden. Rupért ağır ağır ayağa kalktı. Genç bir vampir değildi , oldukça fazla leşi olmalıydı, buda kara listeye alınması için yeterdi. Şapkasının önünü iyice kaldırdı ve mavi gözlerini adama dikti. Kafasını bir iki kere kütlettikten sonra ağzı mekanik bir biçimde oynmaya başladı. Gözlerindeki mavilik yerini ağır ağır aleve bırakırkenker eli kılıcına gitmişti ancak şimdi değildi.

* Ben Rupért James Héllsing. Adamın yüzündeki şaşkın ifadeye hiç bir mimik göstermeyerek bakarken. Cebinden bir sakız çıkardı , ve ağzına attı. Adam bir şey demiyordu , bir dakika bir birlerine baktılar ve Rupért ağzındaki sakızı adamın tam burnuna yolladı. Adam hiç bir tepki vermedi , Rup yine hiç bir mimik göstermezken sesi sertleşti ve arkadan ölüm marşları çalmaya başladı.

* Senin ikinci kişiliğini kurtarmak aslında ilk görevim. Bana kalsa seni öldürmek en iyisi olur. Adamın tam zengin züppesi botlarının üzerine tükürdü ve vereceği cevabı bekledi. Kendisine yumruk atabilecek kadar yürekli miydi ? Ya da kendisiyle dövüşebilecek kadar ? Bu kadar yürekliyse onu alkışlamak en iyisi olurdu. Rupért keskin deniz mavisi gözlerinin alev almasına izin verdi. Adama bakarken ne tepki vereceğini merakla bekliyordu.

Out: Pardon , 10 dakikalığına bilgisayardan kalkmak zorunda kaldım.

Konu: Geri: * Bozuk Lambanın Altındaki Bank Cuma Mayıs 15, 2009 4:18 pm

Kurdun boynunda - belki de beyninde - bir sorun olduğunu düşündüm. İkide bir, külhan beyler gibi kafasını kütletip duruyordu. Sümkürme benzeri sesler ise görgü kurallarını bilmediğini gösteriyordu. Ben hayvan terbiyecisi değilim, diye düşündüm. Adamın ayağa kalkışında bile bir kendini beğenmişlik vardı. Gözlerimin içinin güldüğünü hissettim. Eli kılıcına gittiğinde ise kahkaha atmamak için kendimi zor tutuyordum. O kürdanla bana zarar falan mı verecekti? Cahil bir kurtadam olmalıydı.

* Ben Rupért James Héllsing

Yüzüme yapmacık bir şaşkınlık ifadesi kondurdum. Sanki az önce bunu öğrenmemiştim. Gerçekten vampirler hakkında en ufak bir bilgisi yoktu. Cebinden bir sakız yollayıp ağzında gecelemeye başladı. Bir süre insanı iğrendiren sesler çıkarttıktan sonra suratıma doğru tükürdü onu. Bunu önceden düşündğünü görmüş ve henüz ağzından çıkarken, tek nefeste yola fırlatmıştım zaten. İkinci hamlesi ise botlarıma olacaktı. Ayağımı çekmedim. Zaten yağmur yağıyordu ve bunu bir daha giymeyecektim.

* Senin ikinci kişiliğini kurtarmak aslında ilk görevim. Bana kalsa seni öldürmek en iyisi olur.

Bu tehditin üzerine, kendimi tutamayarak bir saniye süren bir kahkaha patlattım. Gamzelerim artık yüzümden silinemez hale gelmişti. Ona bir adım daha yaklaştım. Boyu benden kısa olduğu için biraz aşağıya bakmam gerekiyordu. Beni gerçekten eğlendiriyordu bu toy kurt. Ama dediğim gibi; ben bir hayvan terbiyecisi değildim.

"Gitsen iyi olur, başın hala gövdenin üstündeyken. "

Sözümü kısa kesmem gerekti çünkü tanıdık bir koku daha sezmiştim. Lucian, diye fısıldadım. Onunla eski bir savaştan beri tanışıyordum. Birbirimizin hayatını kurtarmıştık ve o günden beri de Cullenlarla kurtlar ittifak halindeydi. Karanlığın içinde beliren dostuma baktım ve önümdeki anızı görmezden gelip ona doğru yürüdüm. Bir saniye içinde karşı karşıya gelmiştik. Kollarımı açıp sıkıca ona sarıldım.

"Seni gördüğüme sevindim."

Konu: Geri: * Bozuk Lambanın Altındaki Bank Cuma Mayıs 15, 2009 4:33 pm

Tehlike sezinliyordum . Bir yerlerde , bir şeylerin ters gittiğini . Biz kurtların her zaman hisleriyle hareket etmelerine çok tav olsam da kendimi hislerimden alıkoyamadığım günlerden biriydi bugün. İçimden bir ses bana bir şeyler söylemeye çalışıyordu sanki . *Cullen... gözlerimi açtığımda hızlıca koştuğumu farkettim . Yukarda belirmiş olan ay gözümü alıyordu fakat ; ben kontrolden çıkmış bir biçimde zaten bulunduğum sokakta hızlı adımlarla ilerliyordum hatta koşmakta denebilirdi buna . Kendime geldiğimde ay ışığının tepeye vurduğu ve bir lambayla kesiştiği bir yerdeydim . Karanlıkta iki silüet görünüyordu , birisini hemen tanıdım fakat ; diğerini çıkaramamıştım . *Rupert .. diye içimden geçirirken diğer silüet üzerime doğru ilerliyordu . Bir kaç adım attıktan sonra bu soluk benizli dostu hemen farkettim . Gerçekten uzun bir zaman sonra onu gördüğüme öyle sevinmiştim ki , hayatımı kurtardığı gün gözlerimin önünde belirivermişti . Etrafımı sayısız avcı ve savaşçı sardığında yanımda sadece Hector vardı . Biz elimizden geldiğince kendimizi savunuyorduk fakat ; onların hepsini öldürmemiz olanaksızdı . Kaçmamızda bir o kadar zordu ... Tam o sırada Robert savaşçı takımının arkasında belirmiş ve bütün gözleri üzerine çekmişti . O bizden biraz daha hızlı olduğu için onu düşünmeden kaçmamızı söylediğinde arkamızdaki yirmiye yakın avcıyı yıkıp ormanın derinliklerine dalıverdik . Hector'un sevdiği tek vampir olduğuna eminim ... Hatta belki de benden sonra sevdiği tek birey olduğunu da söyleyebilirim . Ona borçlu değildim çünkü ; o günden sonra onu bizim takımın en güçlü üç kurdunun elinden almıştım . Hemde kendi ırkımı öldürmek zorunda kalarak ... Bunları düşünürken Robert yanımda bitip bana sarılıvermişti , bende ona zarar vermemek için yavaşça sarıldıktan sonra sesini işittim ;

"Seni gördüğüme sevindim."

hafifçe gülümsedikten sonra kafamı sallayıp selamının karşılığını verdim . Ben fazla konuşmazdım , küçüklüğümden beri sükunet her şeyden önce gelmişti bana göre . Böyle olduğuma mutsuz muyum ? Tabikide hayır , aksine en sevdiğim yönüm bu sükunettir ... Fakat ; konuşmassam kabalık olacağını düşünerek ;

' Bende dostum . Görüşmeyeli uzun zaman oldu . '

dedim . Gözlerim Rupert'ı işaret ederek ;

' Bizim yaşlı dostumuz sorun yaratmışa benziyor . Aslında o kadar da kötü biri değildir . '

dedim , aralarının bozulması en son isteyeceğim şeydi . Birbirlerine düşmeleri sadece benim işime gelmiyordu çünkü ..

Konu: Geri: * Bozuk Lambanın Altındaki Bank Cuma Mayıs 15, 2009 7:51 pm

' Bende dostum . Görüşmeyeli uzun zaman oldu . '

Selamıma, kelamıyla karşılık vermişti. Sarılma faslı bitince birden eski günler canlandı gözümde. Ne savaştı ama ! O ve ekibini bir yıkımdan kurtarmıştım. Onca kurt etraflarını sarmışken ... Ama Lucian iyiliğimi karşılıksız bırakmayarak , bir sonraki karşılaşmamızda beni bir süreden kurtarmıştı. Ödeşmiş gibi görünsek de her zaman ona borçlu hissetmiştim kendimi. Ardından Lucian'ın , kütüğe baktığını sezinledim. Arkadaşı olmalıydı. Saldırmamakla akıllılık etmiştim; sevdiğim birini üzmek istemezdim.

' Bizim yaşlı dostumuz sorun yaratmışa benziyor . Aslında o kadar da kötü biri değildir . '

Derin bir nefes aldım. Dostumuz ... Bu benim önümde bir engelde. Normal şartlarda arkadaşı bile olsa, onu burdan sepetlerken zorluk çekmezdim. Ama dostuysa, onunla dövüşmek Lucian'la dövüşmeye eş değerdi. Bir süre dolunaya baktım. Kimseyi incitmek, ya da sözlerimle yaralamak istemiyordum. Ve düşüncelerine bakılırsa, Lucian da bir gerginlik çıkmasını istemiyordu. Öbür yandan yılışık kurt bunu pek tasa etmiyor gibiydi. Bakışlarımı Lucian'a kenetledim.

"Hem evet, hem hayır. Adamı terketmesini istiyorum sadece. Bizim türümüz sizinle barışık, fakat onun varlığı ailemi tedirgin ediyor. Ve senin de bildiğin gibi aile benim için ilk sırada gelir."

Konu: Geri: * Bozuk Lambanın Altındaki Bank Cuma Mayıs 15, 2009 8:00 pm

Rupért adamın sakızından ve tükürüşünde kurtuluşunu izledi. Sesini çıkarmadı , dediklerinede kulak asmadı. Sadece tekrar kafasını kütletmekle yetindi. Gözleriyle adamı keserken caddenin kenarından tanıdık bir silüet geldiğini gördü. Lucian diye fısıldarken ürkek tavşan çoktan Lucian'a gidip sarılmıştı. Burnundan keskin bir * Hıh sesi çıkardı ve onların konuşmalarına kulak asmadan ıslak yere oturdu. Lucian'ı ve o vampir bozmasını keserken parkta iki çift kırmızı göz gördüğüne yemin edebilirdi. Hiç çaktırmadan yayıyla oynarmış gibi yaptı ancak ürken Robért neredeyse kaçacaktı. Rup serilik özelliğini kullandı ve yayını ateşledi. O gözler daha ne olduğunu anlamadan yere serilirken Rup oraya gitme gereği bile duymadı. Büyük ihtimal bir casustu. Ancak birşey Rupért'ın kafasını karıştırmıştı.

* Vampir , kurtadam ... diye fısıldadı. İttifak ha dedi içinden ve burnundan tekrar keskin bir * Hıh sesi çıkardı. O adamın en yakın dostunun arkadaşı olması umrunda bile değildi. En küçük bir hakaret daha ederse onu öldürürdü. Lucian karışırsa onu bile öldürebilirdi O dereceye gelmişti. Öfke burnunda yer edinirken sinir dalga dalga boğazına geliyordu. Düğüm , düğüm olmuştu.

Konu: Geri: * Bozuk Lambanın Altındaki Bank Cuma Mayıs 15, 2009 8:15 pm

Gözlerim kısık bir şekilde ellerimi cebime soktum . Biraz rahatsız olmuştum ve altı batları çıkarıp arka tarafa sıkıştırdım . Daha sonra yine ellerimi cebime sokup bir Robert'a , bir de Rupert'a bakıyordum . Rupert'ın sinirlendiğini adım gibi bilsem de onun bana hiç bir şey yapmayacağını da adım gibi biliyordum . Robert'ı hafifçe kolundan tutup geldiği yere doğru çekmeye çalıştım , kendini kasmayıp getirdiğim yere geldi ... Yoldayken Robert'ın ;

' Hem
evet, hem hayır. Adamı terketmesini istiyorum sadece. Bizim türümüz
sizinle barışık, fakat onun varlığı ailemi tedirgin ediyor. Ve senin de
bildiğin gibi aile benim için ilk sırada gelir.'

dediğini duydum . Gerçekten de ailesine bu kadar değer veren başka canlı görmemiştim. Bizim alemde zaaf insanı öldürecek şeylerin en başında gelse de Robert bunu hiç bir zaman umursamamıştı . Ailesini korumak için ölmeyi yeğeliyordu. Robert'la göz gözeyken sağ kulağımın döndüğünü hissettim . Ve kulağıma takılan bir çift söz benim hafifçe gülmeme neden olmuştu .

' Vampir , kurtadam .. '

Rupert içinden kim bilir neler diyordu . Bu yüzden Robert'ın da biraz sakin olması gerektiğini belriten bir göz hareketi yaptım . Eğer bir cıngar çıkarsa diye de altı patları sağ elimin bir saniyede kavrayabileceği şekilde tekrar yerleştirip Rupert'ın yanına geldik .

' Dostum dostundur Rupert ! Irkı türü farketmez . Burada fazlalık olan iki kişi var . Sen ve ben ! Avlanmak istiyorsan Volturilere gidelim .. İstediğin zaman istediğin yere.. Fakat ; buraya sadece bir bardak kahve içmeye gelelim . Hadi kalk , kalk da gidip dağıtalım biraz. Şu aile de rahat rahat iyiliklerini sürdürmeye devam etsin. '

bu sözlerimden Rupert'ın , Robert'a karşı sevgi besleyeceğini aklımdan geçirmemiştim bile . Fakat ; en azından beni kırmayıp geleceğini tahmin ediyordum , yada öyle istiyordum...

Konu: Geri: * Bozuk Lambanın Altındaki Bank C.tesi Mayıs 16, 2009 8:55 am

Rupért vampir bozmasını kesmeye devam ederken cebinden bir sigara daha çıkardı. Sigarayı ağzıyla birleştirdi ancak daha yakmadan sigaranın ucu alev almış gibiydi. Dumanını ciğerinin en derinlerindeki hücrelere çekmeye devam ederken yavaşça ayağa kalktı. O parkta ne vurduğunu merak etmek istiyordu. Ağır ve sert adımlarla okun o silüeti yere çivilediği yere geldi. Tam da tahmin ettiği gibi göğsünde * Volturi arması bulunan çakma bir casustu. Rupért keskin kahkahalarla geri dönerken Lucian'ın sesi kulaklarına doldu.

* Dostum dostundur Rupert ! Irkı türü farketmez . Burada fazlalık olan iki kişi var . Sen ve ben ! Avlanmak istiyorsan Volturilere gidelim .. İstediğin zaman istediğin yere.. Fakat ; buraya sadece bir bardak kahve içmeye gelelim . Hadi kalk , kalk da gidip dağıtalım biraz. Şu aile de rahat rahat iyiliklerini sürdürmeye devam etsin. Rupért sırf Lucian'ın hatrı için kalkıp gidecekti. O vampir bozmasının tek sözü yıllardır yapmadığı birşeyi yaptırtabilirdi ona ... Kurtadam formuna dönmesi demek bu adada canlı hiç kimsenin kalmaması demekti. O yüzden o ve onun o çok değer verdiği ailesi bir daha geldiğinde ayağını denk alsalar iyi ederlerdi. Rup kafasını bir iki kere kütlettikten sonra sigarasından çekmeye devam etti. Ağzında sigarası ağır ve sert bir biçimde konuşmaya başladı.

* Sen nasıl istersen , dostum. Kafasını bir iki kere kütlettikten sonra Rupért sigarasının kalanını Rob'un ayaklarının önüne fırlattıktan sonra ona tükürürcesine bir bakış atıp ilerledi. Lucian'da arkasından gelerek ona yetişti. Rupért nedenini bilmiyordu ama bir sinir yine boğazında dalgalana dalgalana kükreme şeklini almaya hazırlanıyordu.