Gece Yürüyenler
Gece Yürümeye hazır mısın ? O zaman ad-Soyad şeklinde kayıt olman yeterli ...
Gece Yürüyenler
Gece Yürümeye hazır mısın ? O zaman ad-Soyad şeklinde kayıt olman yeterli ...
Gece Yürüyenler
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


~ Gecenin kör karanlığında ıssız sokaklar kan gölüne dönüyor ~
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 James Séphirot

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
James Séphirot
Vampir & Tılsım ve Muskalar Dükkanı Sahibi
James Séphirot


Mesaj Sayısı : 12
Yaş : 33
Kayıt tarihi : 10/05/09

Seviyeler
Rol Oyunu Seviyesi: ++++

James Séphirot Empty
MesajKonu: James Séphirot   James Séphirot EmptyPaz Mayıs 10, 2009 7:04 pm

Bembeyaz...
Her yer bembeyazdı. Kadın, ilk başta kör olduğunu sandı, ancak kör
olamazdı. Bir kör, siyah görürdü değil mi? O neden beyaz görüyordu her
tarafı? Gözlerini sağa-sola doğru kıpırdattı ve gözüne, havaya
istiflenmiş ve güneş ışınlarıyla daha da parlayan, bir çeşit lamba
ilişti. Göz alıcıydı ve insanın bir süre sonra gözünü yormaya
başlıyordu. Yukarıya bakıldığında orasının bir tavan olduğunu anlamak
çok zordu. Zeminin üzerinde hiçbir pürüz, leke yoktu ve oldukça
yukarıda gözüküyordu. Gözlerini oradan ayırıp yumuşak zemindeki
ellerini hareket ettirmeye çalıştı ve onların üzerinde ayağa kalktı.
Geniş ve duvarlarının yarısı olmayan bir odadaydı. Duvarlar da, tavan
gibi bembeyazdı ve üzerinde birçok portre yer alıyordu. Çoğunun soyut
olması gözden kaçırılmayacak önemli bir ayrıntı olmalıydı. Duvarlar
yerden tavana kadar bir pencereyle son buluyordu ve dışarıya
bakıldığında bulunduğu yerin bir ormanda olduğunu anlaşılabilirdi.
Kendisi bir koltuğa yatırılmıştı, karşısında bir masa bulunuyordu ve
bakıldığında adeta toplantı yapılıyormuş hissi uyanıyordu kişinin
içinde. Masanın çevresindeki dört kişi, Yvonné'un uyandığından habersiz
gözüküyorlardı ve sesleri diğer tonlarıyla karşılaştırılırsa
alçaktı.Kadının mavi gözleri masadaki insanları süzdü. Aralarında
sadece bir tane bayan vardı ve hiç konuşmuyor gibi gözüküyordu.
Yvonné'un gözleri bir süre o kadının üzerinde kenetlendi. Simsiyah
saçları vardı ve geniş alnını yine perçemleri kaplıyordu. Uzaktan tam
olarak görülemese de onun da gözleri ormanda karşılaştığı adamınki gibi
êlaydı. Teni ise yine onunki gibi bembeyaz ve narin gözüküyordu.
İncecik belini geniş bir elbise çevrelerken oldukça hoş gözüküyordu.
Dış görünüşü herkes tarafından beğenilen Yvonné, bu kadını kıskanmıştı.
Gözlerini masada oturan diğer kişilere çevirdi. Onu ormandan buraya
getiren ve Portekizce konuşan adam masanın en başında oturmuş ve
diğerlerine doğru eğilmiş, dudakları hızlıca birşeyler söylüyordu.
Saçlarını arkadan sıkıca toplamış ve yüzü daha da ortaya çıkmıştı.
Burnu hafif kemerli olsa da bunun adama yakıştığını düşündü. Adamı
izliyordu. Konuşması oldukça hararetli olduğu belliydi. Bazen ellerine
bakıyor, bazense ellerini sertçe tahta ve yepyeni gibi gözüken koyu
kahverengi masaya vuruyordu. Bunun bir konuşma değil, tartışma olduğunu
anladı Yvonné. Sanki zor bir kararı verirmiş gibi bir hali vardı
adamın. Sırtı Yvonné'a dönük olan kısa, sarı saçlı adam birşeyler
fısıldamıştı uzun saçlı adama. Adamın suratının iyice asıldığını
farketmişti Yvonné. Adam kafasını sağa-sola salladı ve sesini
yükselterek
“Eu não disse!” (Söylemedim!) dedi
yine Portekizce olarak. Kafasını sola çevirdiğinde uyanmış olan kadını
gördü ve vücudu kasıldı. Yvonné kendini kötü hissetti: Terlemeye
başlamış, yüzünün yandığını hissetmişti. Daha önce hiç böyle bir
bakışla karşı karşıya gelmemişti. Gözlerini adamın êla gözlerinden
kaçırmak istese de gözleri bunu yapmıyordu. Adamın gözleri
sinirlenmesinden kaynaklı kısıldığında diğerleri de gözlerini adamdan
alıp dehşete düşmüş kadına çevirdiler. Bu, gözlerini kaçırmak için
yeterli bir nedendi. Diğerlerinin de gözlerinin êla olduğunu gören
Yvonné onların kardeş olduğunu sandı.


Birden
soğuk ve onu öldürmek için uğraşan bir çift el hissetti boynunda. Baş
parmağı gırtlağını sıkıyor, Yvonné'un yutkunmasını engelliyordu.
Boynunu sıkan kişi o kadar çabuk yanına ulaşmıştı ki, Yvonné kim
olduğunu göremeden gözlerini yummasını sağlamıştı bile. Bembeyaz
elleri, soğuk ellerin onu bırakması için çabalarken, eller sanki canı
acımış gibi geri çekildi. Kadın gözlerini açtığında az önce sırtı ona
dönük olan kişinin onu öldürmeye kalktığını gördü. Şimdi perçemleriyle
saklanmış gözleri ellerinin üzerine tedirgin bir şekilde bakıyordu.
Yvonné adamın baktığı yere gözlerini çevirdiğinde bembeyaz teninin
kızardığını gördü. Yvonné'un dokunduğu yer kızarmıştı. Şaşkınlıkla
“Üzgünüm.” demişti.
Bu sefer sözcükler ağzından İngilizce çıkarken birden herkes Yvonné'a
baktı. Sanki yanlış birşey çıkmıştı dudaklarından. Haklılardı,
Portekizce konuşan birinin İngilizce konuşması onlara ilginç gelmiş
olabilirdi. Bedenini, adamdan kaçıyormuşçasına, koltuktan geriye doğru
itti. Adam êla gözleriyle Yvonné'u süzerken,
“Sorun değil.” dedi
ve gül kurusu dudaklarının kenarları kıvrılmıştı. Adam da Yvonné'a
İngilizce konuşarak karşılık vermişti, buna şaşırmıştı. Şaşırdığı tek
şey bu da değildi. Az önce onu öldürmek üzere olan adam şimdi kadına
gülümsüyordu. Saçları uzun gözükmese bile kafasının etrafında dağınık
halde duruyorlardı, kahverengi-siyah-sarı karışımındaydılar. Uzaktan
kısa ve sarı gözüküyorlardı Yvonné bunun ışıktan kaynaklandığını
düşündü. Teni ise diğerlerinden farksızdı. Yvonné, hayatında bu kadar
mükemmel kişilerle ilk kez karşılaşıyordu. Gözlerini onların üzerinden
alamaması da cabasıydı. Yvonné kafasını salladı, bu bir rüyaydı ve az
sonra uyanacaktı. Böyle saçma bir şey ancak rüyada olabilirdi.
Gözlerini kırpıştırdı ve yine aynı yerde olduğunu görünce yaptığının
çocukça olduğunun farkına vardı. Sormak için can attığı o kadar çok şey
vardı ki... Ancak en ufak bir sözünde yanlış anlaşılmaktan korkuyordu.
Zaten buraya gelmeden önce uzun saçlı adama bir yalan uydurmuştu, devam
etmesi başını iyice derde sokabilirdi. Ne yapacağını bilmiyordu. Sanki
çıkılmaz ve sonu gelmez bir labirentin içine hapsetmişti kendini. Her
dönemeçte yeni bir yol bulmasına rağmen yine her dönemeçte yeni bir
bataklığa giriyordu vücudu...


Not: Başka bir siteden.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Xue Christian Volturi
Vampir Lideri
Xue Christian Volturi


Mesaj Sayısı : 20
Yaş : 30
Nerden : Sakarya
Kayıt tarihi : 09/05/09

Seviyeler
Rol Oyunu Seviyesi: +++++

James Séphirot Empty
MesajKonu: Geri: James Séphirot   James Séphirot EmptyPaz Mayıs 10, 2009 7:51 pm

[++++]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
James Séphirot
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Gece Yürüyenler :: • Duyurular • :: Rol Oyunu :: Seviye Belirleme-
Buraya geçin: