Bileklerim kanıyordu.Hareket edemiyor,ne kadar uğraşsam da yardım birini çağıracak kadar bile sesim çıkkmıyordu.Karşımdaki kişi bu halime gülüyor ve alay edercesine turkuaz gözlerini bana dikmiş bakıyordu.Asam ise benden uzakta,havada hareketsiz duruyordu.Son kalan kanımı da bileklerimden akıttıktan sonra yere yığıldım.
Birden ter içinde uyandım.Her şey rüyaydı...Bir an olsun rahatladım.Zorla ayağa kalktım.Aynaya baktım.Bu rüyalar beni oldukça yığratmış, gözlerimin altına bir mor halka daha eklemişti.Yakında bitecekti.Ya ben ölecektim, ya da o...Bunu yarın öğrenecektik.
Sabaha kadar oturdum.Tekrar uyumaya çalışsam da olmadı.Düello saatine az kalmıştı.Bu işin uzamasını istemiyordum.Bugün bitmeliydi.
Hazırlanmaya başladım.Odama gittim.Üzerime en sevdiğim siyah tişörtümle,kot pantolonumu giydim.Eskimesinden,düello sırasında yırtılmasından endişe duymadım.Belki de son giyişim olcaktı.Kim bilir?
************************************************************
Düello alanına geldim.O çoktan buradaydı.Asasını eline almış, bir bezle sertçe temizlemeye çalışıyordu.Bana döndü.Pis pis sırıttı.
"Nerede kaldın Leon? Seni çok bekledim." dedi.Hala sırıtıyordu.
"Bana sadece dostlarım 'Leon' der seni ucube!" dedim gayet cesurca.
"Ucube değil dostum:Ölümyiyen.Bunu bana dediğin için pişman olacaksın."
Korkmuştum.Bundan önce hiç bir ölümyiyenle düello yapmamıştım.Müthiş bir titreme dalgası bedenimi sardı.Ama kprkmam çok saçma olurdu.Ölümden korkmak da neydi öyle?Kendimden utandım o an...Cesaretimi tekrar topladım.Bu adam -ya da herneyse- kardeşimi öldürmüştü.Cezasını çekecekti.
"Bunu ödeyecek miyim? Asıl sen kardeşimi öldürmenin bedelini ödeyeceksin."
"Ah evet! hatırlattığın iyi oldu.Babana acıyorum.Çocuksuz kalacak.Annen de yok değil mi* ne yazık.Düşündüm de babanın yerinde olmanı istemezdim evlat!"
"Kapa çeneni!" dedim ve ardından asamı çıkarıp " Lanetli Ateş!" diye bağırdım.
Alevler onun üzerine giderken gayet rahat görünüyordu.Asasını kaldırı.Gayet rahat bir tavırla
"Karbondioksit Kalkanı." dedi.Alevleri bertaraf etmişti.
Şaşırdım.Bu büyünün asla yenilmeyeceğini duymuştum.
"Çok toysun evlat!" dedi alaycı ses tonuyla."Senin için hayat burada bitiyor.Biliyorsun istediğim büyüyü yapabilirim."
Sarsıldım.Yapacak pek bir şey yok gibi görünüyordu.Asassını bana doğrulttu.
"Adava Kedavra!" diye bağırdı.
Birden müthiş bir acı dalgası bedenimi sardı.Yere yığıldım.Kıvranıyordum.Birden hareketsiz kaldım.Kalp atışlarım durdu.Gözlerim kapandı.Kısa olmuştu ama acısız olduğu söylenemezdi...