Gece Yürüyenler
Gece Yürümeye hazır mısın ? O zaman ad-Soyad şeklinde kayıt olman yeterli ...
Gece Yürüyenler
Gece Yürümeye hazır mısın ? O zaman ad-Soyad şeklinde kayıt olman yeterli ...
Gece Yürüyenler
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


~ Gecenin kör karanlığında ıssız sokaklar kan gölüne dönüyor ~
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 * Köşedeki Issız Koltuklar

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Nouhmente Brequnland
Kurtadam
Nouhmente Brequnland


Mesaj Sayısı : 20
Kayıt tarihi : 16/05/09

Seviyeler
Rol Oyunu Seviyesi: +++++

* Köşedeki Issız Koltuklar Empty
MesajKonu: * Köşedeki Issız Koltuklar   * Köşedeki Issız Koltuklar EmptyC.tesi Mayıs 16, 2009 7:40 pm

Gece yine o ıssız ve esrarengiz rengiyle bürümüştü Dünya'yı. Aslında Dünya hiç bir zaman tam olarak karanlığa gömülmemişti. Bunu nerden mi biliyorum ? Aslında sadece bir tarafımız karanlık bir tarafımız aydınlık. Dünya'da bir insana benzer aslında.Karanlık ve aydınlık , döneklik ve mertlik , cömertlik ve cimrilik gibi zıt kutupları bir birinde topluyordu. Anlayamıyordum , bir insan içinde kötülüğü taşırken cebinden bir kaç kuruş çıkarıp dilenciye verebilirdi ? Ancak Tanrı'nın birşeyi bildiği kesindi. Onun sırrının çözülemeyeceğine adım gibi emin olduğumdan daha fazla üstelemedim düşüncelerimi. Buz mavisi gözlerimle etrafı keserken gri cüppem rüzgarda savruluyordu . Ağır ve sert adımlarım yeri titretirken görmeyi sevdiğim ve içinde iyi dakikalar geçirdiğim bir tabela gözüme çarptı.

Grenuelle Nargile Sokağı
İsminin sokak olması bazı insanlara garip geliyordu. Bana da ilk başta garip gelmişti ama içine girince anladım , o sokak sözcüğünü oraya boşuna koymadıklarını. Dıştan bakıldığında küçük görünsede içi bir sokağı andırıyordu. Issız köşeler ve dopdolu canlı caddemsi koltuklar. Ağır ağır ilerlemem sonunda semeresini vermişti. Kapının kolunu ağır ağır açtığımda içeride kimsenin olmadığını gördüm. Bugün vampir öldürme havamda değildim. Yoksa 1 kaç vampir öldürmek her zaman hobim olmuştur. Dükkanın girişindeki kasada oturan ve kendisini bana sevdiren Hectly adında bir kız oturuyordu. Kız bir insandı ancak vampir ve kurtadamların varlığını biliyordu. Hatta bana anlattığı bir hikayesi dakikalarca kahkaha atmam sebep olmuştu.

* Bir gün yolda gidiyordum ve ıssız bir sokağa girdim. Tam bu sırada arkamda bir silüet belirdi dişleri haddinden fazla uzundu. Çok korktum ve geri çekildim. Ancak cazibesine kapılmak üzereydim ve ağzımdan şu sözler çıktı. " Nouhmente Van Helborg'u tanıyorum ! " Vampir bunu duyduğunda arkasına bakmadan kaçtı. Bunu hatırlamak yüzümde garip bir gülümseme oluştururken çoktan en köşedeki ve her zaman benim masam olmuş ıssız masaya kuruluvermiştim. Kız daha yanıma gelip sormadan nargilemi hazırlamaya başladığında içimdeki sevgi birazcık daha artmıştı ona karşı. Kıza ağır bir göz kırpışın ardından bacaklarımın iyice ağrıdığını fark ettim ve bacağımı grimsi ve siyah gül desenli koltuğa uzattım.

Nargilemin gelmesini beklerken artık ezberlediğim dükkana baktım. Girişteki beyazımsı kasanın yanındaki küçük mutfak , yine kasanın yanındaki barmenlerin iş yaptığı masamsı bir şey ve onun önündeki mavi oturaklar. * Eski günler ... dedim içten içe. Tam iç çektiğim anda Hectly geldi ve nargilemi uzattı. Çok genç bir kızdı. Doğal sarı saçları ve aynı benimki gibi buz mavisi gözleri vardı. Gülen yüzü içimde her nedense her seferinde bir umut , bir mutluluk ışığı oluşturuyordu. Genç kıza gülümsedim ve teşekkür ettikten sonra nargilemin dumanını ciğerlerimin en derine çekerken kapının açıldığını gördüm. Tanıdık bir silüetti ve gözlerime inanamadım. Nargilemin dumanı boğazımda kaldı ve az daha boğuluyordum. Hiç bir vampirin yapamadığını Sborgian'ın içeri girmesi yapıyordu az daha. Yüzüme gelen şaşkın ifadeyi ne kadar silmeye çalışsam da olmadı. Tek yapabildiğim * Sborgian ... diye fısıldamak oldu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Sborgian Burothanq
Göçebe Kurtadam & Lock Kütüphanesi Sahibi
Sborgian Burothanq


Mesaj Sayısı : 34
Kayıt tarihi : 14/05/09

Seviyeler
Rol Oyunu Seviyesi: +++++

* Köşedeki Issız Koltuklar Empty
MesajKonu: Geri: * Köşedeki Issız Koltuklar   * Köşedeki Issız Koltuklar EmptyC.tesi Mayıs 16, 2009 7:57 pm

Yaşanmamış hayat , varolmamış benliğin sadece ruhunun varlığını sürdürmesidir . Benim daha genç yaşlarımda hissetmeye başladığım bu duygu ; gözlerimi öfkeyle , kalbimi ise sükunetle doldurmuştu . Bu uzun yaşam bana sadece bilmişlik katmıştı , bir de birkaç tane sadık dost . Çok şükür düşmanım yok bu dünyada . Düşmanlarımın hepsini toprak aldı , bana kalan sadece bir parçası olmuştu ... İçimden güldüm ve artık sadece hayvanların etleriyle beslendiğimi aklıma getirdim . Bu yanımdan geçen bir insanın kurtulmasını sağlamıştı . Tam bu sırada arkamdan bağıran birini farkettim ;

' Sborgian ! Sborgian . '

arkama baktığımda Lucian'ın sağ kolu Hectoru farkettim . Yine kovboy şapkasıyla uzun paltosunu absorbe etmiş ve üzerinme doğru palalarını düşmesin diye tutarak koşuyordu . Yanıma geldiğinde nefes nefese bir halde ;

' Sborgian ! Nouh-.. Nouhmente geldi .. Nargile mekanınızda oturuyor . '

dedi . Gülümsemem ve keyfim yerine gelmişti . Gözlerim ilk defa bir kurt gibi açılmıştı . Uzun süre sonra gençliğimi hatırlatacak birisiyle karşılaşmıştım ve hemen Hector'un omuzuna babacan bir tavırla dokunup arkamı döndüm . Koşar adımlarla Nargile Sokağına girdim . İçeriye girdiğimde yavaşlamıştım , görmemiş gibi yaptığım adam karşımda koltuğa kurulmuş oturuyordu . *Sborgian.. diye fısıldadığı kulaklarımda yankılandı . Sağ kulağım ona doğru hareket ettiğinde bende ona doğru döndüm ve ilerlemeye başladım . Yanına geldiğimde eski dostum ayağa kalkmıştı . Kollarımı açtım ve ona sımsıkı sarıldım .

' Hoşgeldin kardeeeeş .. '

dedim . Sesimin hırıltısı ve yaşlılığı kafeyi sardığında boncuk mavisi gözlerim karşımdaki masmavi gözlere kenetlenmişti .

' Uzun zaman dostum .. Uzun zaman .. '

diye ikiledim ...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Nouhmente Brequnland
Kurtadam
Nouhmente Brequnland


Mesaj Sayısı : 20
Kayıt tarihi : 16/05/09

Seviyeler
Rol Oyunu Seviyesi: +++++

* Köşedeki Issız Koltuklar Empty
MesajKonu: Geri: * Köşedeki Issız Koltuklar   * Köşedeki Issız Koltuklar EmptyC.tesi Mayıs 16, 2009 8:31 pm

Onu gördüğümde Dünya'lar benim oldu. Bir tarafı Karanlık bir tarafı Aydınlık Dünya sanki birden güneş gibi parlayıvermişti benim için. Nargile yi masaya ağır ağır bıraktıktan sonra ayağa kalktım ve kardeşimin bana doğru gelişini izledim. Buz mavisi gözlerim uzun zamandır böyle gülmüyordu. Onun ağır ve sert adımları yeri titretirken gözlerim az da olsa buğulanmıştı. Benim gibi yaşlı birine ani mutluluklar iyi gelmiyordu. Onun gelmesini bekleyemeden ona doğru ilerledim ve hiç bir şey demeden sarıldık. Hırıltılı ve Dünya'da ki en kötü insanın bile sahip olmak isteyeceği bir dostun sesi kulaklarıma doldu.

* Hoşgeldin kardeeşş ... Gerçekten hoş bir karşılama olmuştu. Bunu ona söylemeye gerek duymadım , az ve öz konuşmak huyumdu ancak şuan bir çocuk gibi oynayabilirdim. Gülümsemem tüm yüzüme yayılırken Hecty'nin o güzel yüzü çarptı gözlerime. O da bizlere gülümsüyordu. Neredeyse 5 yıldır görüşemiyorduk. 5 yıl önceki buluşmamız geliyor da aklıma , tam 3 vampiri tepelemiştik. Hectly'e zorbalık edip paralarını almaya çalıştıklarında biz çıkmıştık sahneye. Yaşlı ama sert , sakin ama hızlı.
Bir hamlede üçünüde yere serivermiştik. Gözlerim anıların etkisiyle güneş gibi parlarken dostumun sesi aldı beni düşüncelerin bazen sert bazen de bir o kadar gülümseten pençesinden.

* Uzun zaman dostum ... Uzun zaman ... İçimden * 5 sene boru değil ! Nerelerdeydin sen ? demek geliyordu ancak yapmadım. Daha doğrusu yapamadım. Onca yılın ardından tekrar görüşmemiz bana ne yaparlarsa yapsınlar hiç bir tepki vermeme neden olmazdı.
* Evet dostum , 5 sene ... dediğimde sarılmayı kestik ve koltuğa karşı karşıya gelecek şekilde oturduk.Dostumun buz mavisi gözleri bende röntgene girmiş bir etki yaratırken yüzümdeki sevinç yerini içinde saklanan sevince çevirdi. Yüzüm her zamanki halini aldığında Hectyl'e dönüp bir tane daha dercesine bir el işareti yaptım. Gözlerimle dostumu keserken ağır ağır konuştum. 5 sene boyunca neler olmuştu acaba ?

* Anlat dostum. 5 senedir görüşemedik , neler oldu ? Moskova'da seni bulamadığımda çıldıracak gibi oldum. Gittiğin her yere gittim en son aklıma gelen burası oldu. Saarland ... Buz mavisi gözlerim dostumu keserken kafamı bir iki kere kütlettim. Ağzım her zamanki gibi mekanik bir biçimde oynarken dostumun ağzından çıkacakları kulaklarımın her hücresini açarak bekledim , hiç bir şeyi kaçırmak istemiyordum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Sborgian Burothanq
Göçebe Kurtadam & Lock Kütüphanesi Sahibi
Sborgian Burothanq


Mesaj Sayısı : 34
Kayıt tarihi : 14/05/09

Seviyeler
Rol Oyunu Seviyesi: +++++

* Köşedeki Issız Koltuklar Empty
MesajKonu: Geri: * Köşedeki Issız Koltuklar   * Köşedeki Issız Koltuklar EmptyC.tesi Mayıs 16, 2009 9:29 pm

Eski dostum dağ gibi karşımda otururken içim içimi kemiriyordu . Yaşanmamışlık mı ? Bu adamla her şey çok güzel yaşanmıştı . Gözlerim adeta pınara dönüşmemek için direniyordu , başarılı olmuştum . Bunun sevinciyle işaret ettiği yere sertçe saldım kendimi . Daha sonra kıza bir tane daha nargile söylediğini gördüm ve arkamı dönüp *Tömbeki evladım diye ekledim . Diğerleri kesmiyordu ... Sigaranın da zahmeti artık yoruyordu , ölüyor muydum ? diye düşünmeden edemedim . Fakat ; bu düşünce sadece burnumdan nefes alır gibi gülmeme neden olmuştu . Fazla uzağa gidememişti yani ... Kafamı yine dimdik yaptıktan sonra gelen nargileyi açma girişiminde bulunuyordum. Çektikçe fokurdayan sürahi , marpuçla ciğerlerime doluyordu . Tam bu sırada kardeş dediğim adamın sesini duydum ; * Anlat dostum. 5 senedir görüşemedik , neler oldu ? Moskova'da seni bulamadığımda çıldıracak gibi oldum. Gittiğin her yere gittim en son aklıma gelen burası oldu. Saarland ... dedi . Gözlerim gülümsedi ve ağzım yine marpuçla birleşti , karşımdakinden sonra en iyi dostum olan nargileyi bir kenara koyduktan sonra ellerimi birbirine bağladım . *5 senedir başıma neler geldi anlatsam 1 sene daha bunları dinleyerek geçiririz kardeşim . Bizim bu kadar boşa harcanacak vaktimiz mi var .. dedikten sonra muzip bir gülümsemeyle ona bakmaya devam ediyordum . Sözlerim iki yaşlı kulakta yankı buluyordu . Kaşımı havaya kaldırdıktan sonra ; *Liderle istihbarat yapıyoruz . Bu savaş artık bizim çabalarımızla halledilecek işler değil . Lucian -adını duymuşsundur- çok iyi bir önder olacak . dedim , onu övmek karşımdaki adamın yadırgayacağı bir şey değildi . O da Lucian'ı tanısa çok severdi . Belki de tanıyordu bilmiyordum fakat ; gerçekten sevdiğine ve seveceğine emindim . Artık buralardan ayrılmayacaksa zaten onun karşımdaki kurdu bulması fazla uzun sürmezdi . Bu şekilde nargile kömürünü yarılamayı başarmıştım...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Nouhmente Brequnland
Kurtadam
Nouhmente Brequnland


Mesaj Sayısı : 20
Kayıt tarihi : 16/05/09

Seviyeler
Rol Oyunu Seviyesi: +++++

* Köşedeki Issız Koltuklar Empty
MesajKonu: Geri: * Köşedeki Issız Koltuklar   * Köşedeki Issız Koltuklar EmptyC.tesi Mayıs 16, 2009 9:54 pm

Yaşlı vücudum buz mavisi gözleriyle beni kesen dostuma bakarken kambur oturmaktan ağırmıştı. Vücudumu dikleştirdikten sonra sırtımı kapkara gül desenli koltuğa dayadım. Ak sakallı ve aksaçlı dostuma baktım. Birbirimize çok benziyorduk aslında. Onunda buz mavisi gözleri vardı , benimde. Onun ak uzun saçları vardı , benimde. Onunda uzun beyaz sakalları vardı , benimde. Her hareketimiz aynı gibiydi. Bilgeydik ve sakindik. Bizi bu Dünya'da kızdırabilecek birşey olduğunu zanetmiyorum. Bu düşüncelerle dostumu süzerken dostumun ağzının açıldığını gördüm ve hırıltılı sesi kulaklarıma doldu. * Tömbeki evladım ... Aradan geçen 5 yılda bazı şeyler unutulabiliyormuş demek ki. Bilgeliğimin seviyesine bu bilgiyi de eklemek benim için bir artıydı. 947 veya 948 herneyse bu kadar yıl içinde neler gördüğümü ve neler yaşadığımı bilmek beni ürkütsede arkamda böyle dostlar olduğu sürece yıkılmıyacağımı biliyordum. Her nedendir bilmiyorum ama içimdeki sıkıntı havli kaybolup gitmişti. Eski bir dosttan sıcak iki laf işitirken nargilemin dumanını havaya savurmak insandaki her sıkıntıyı alıyordu. Bunuda neredeyse bir milenyumluk aklımın karmaş dolaşlık köşesine yazdıktan sonra dostumun sesi kulaklarıma doldu.

* 5 senedir başıma neler geldi anlatsam 1 sene daha bunları dinleyerek geçiririz kardeşim . Bizim bu kadar boşa harcanacak vaktimiz mi var .. Haklıydı. Biz neredeyse 1000 sene neler çekmişken bir 5 yılı anlatmak dostumun 1 yılını alırdı. Böyle bir zaman kaybına hiç mi hiç ihtiyacımız yoktu. Dostuma bakarken kafamı düşünceli düşünceli salladım. Bu arada aklıma nargilem geldi. Neredeyse sönmüştü , hızlı bir hamleyle nargilemi ağzıma götürdüm ve 4 - 5 seferlik sık seansların ardından koru az da olsa alevlendirdim. Nargilenin yanında hiç kalan dumanı ciğerlerimin en derinindeki hücrelere çekerken ciğerlerim isyan bayrağını çekip boğazımı düğümleyi verdi. * Öhö , Öhö Keskin öksürüşlerim sırasında dostumun sesi kulaklarıma doldu. * Liderle istihbarat yapıyoruz . Bu savaş artık bizim çabalarımızla halledilecek işler değil . Lucian -adını duymuşsundur- çok iyi bir önder olacak . Bu ismi duymamak mümkün müydü ? Büyük lider. Ancak onunla bir tanışmışlığı yoktu. Sadece onun babası hakkında bir bilgisi vardı. Croqian McLagger beni kurtadama dönüştüren yani dostumdan sonraki en değerli kişi. Croqian görevinde çok başaralıydı , oğlunun başarılı olacağından en küçük bir kuşkum yoktu. * Duydum ancak bir tanışmışlığım yok. Croqian'ın oğlu ve başarılı olacağı konusunda en küçük bir kuşkum yok. dedi keskin bir ses tonuyla. Nargilesini ağzına koyduktan sonra tekrar dumanı ciğerinin en derinlerine çekti. Ciğerler tekrar isyan bayrağını çıkaracaktı ki yaşlanmış yumruğumu gövdeme indirdim ve ciğerlerim seslerini kesmek zorunda kaldılar.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Sborgian Burothanq
Göçebe Kurtadam & Lock Kütüphanesi Sahibi
Sborgian Burothanq


Mesaj Sayısı : 34
Kayıt tarihi : 14/05/09

Seviyeler
Rol Oyunu Seviyesi: +++++

* Köşedeki Issız Koltuklar Empty
MesajKonu: Geri: * Köşedeki Issız Koltuklar   * Köşedeki Issız Koltuklar EmptyC.tesi Mayıs 16, 2009 10:08 pm

Oturduğumuz küçük bölüm duman altı olmuşken küçük kızdan bir istekte bulunmak için sırtımı hafifçe dönmek zorunda kaldım . Kız diğer müşterilerle ilgilenirken onu kısa bir süre süzdüm ... Tıpkı benim genç yaşta ölen küçük kızıma benziyordu . *Evladım , iki çay getirir misin? diye belirttim . Kızın nazik gülümsemesi ve bizden korkmaması beni çok sevindirmişti . Biraz da kızmıştım aslında , küçük bir kız bile bizden korkmuyordu artık . *Kurt kocayınca koyunların maskarası oluyor kardeşşşş .. dedim yine kardeşi uzatıp vurgulayarak . Tam bu sırada Nouhmente'nin öksürdüğünü gördüm ve işittim . Tam sırtına vurmak için hareketlenecektim ki o kendisini durdurmuştu bile . *Yaşlılık .. diye geçirdim içimden . Bu sırada karşımdaki ihtiyar kurdun konuştuğunu farkettim ; *Duydum ancak bir tanışmışlığım yok. Croqian'ın oğlu ve başarılı olacağı konusunda en küçük bir kuşkum yok. dedi , ne kadar da doğru söylemişti . *Croqian diye geçirdim içimden .. Tanıdığım en babacan kurtadamdı . Tek hatası beni ısıracak gücü kendisinde hissetmeyip yanındaki adamlarından birini görevlendirmesiydi . Hector'un babası yani... Beni tam anlamıyla dönüştürememişti ve bu şekilde dışlanmama sebep olmuştu . Aslında bir taraftan hayatımı kurtarmış sayılırdı yoksa o büyük savaşta ölenler arasında yer alacaktım . Tabi kaçmasaydım , ki kaçmazdım ... Bunları düşünürken kardeşimin bir cevap beklediği izlenimine kapıldım ve ; *Evet , aynı babası dostum ... Hırs , güç ve öfkesini kontrol edemeyip bu ırkı yoketmek için en yakınını öldürme isteği... dedim . Nargilemin sönen közüne ilave yaparken çaylarımızda gelmişti . Bir yudum alıp nargileyi fokurdatmaya devam ettim...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Nouhmente Brequnland
Kurtadam
Nouhmente Brequnland


Mesaj Sayısı : 20
Kayıt tarihi : 16/05/09

Seviyeler
Rol Oyunu Seviyesi: +++++

* Köşedeki Issız Koltuklar Empty
MesajKonu: Geri: * Köşedeki Issız Koltuklar   * Köşedeki Issız Koltuklar EmptyC.tesi Mayıs 16, 2009 10:37 pm

Nargilemin korunun da tükenmek üzere olduğunu fark ettiğimde canlı zehiri içime çekmeyi bıraktım ve ciğerlerimin rahatlamasına izin verdim. İçime çektiğim her temiz hava tanesi ciğerlerini rahatlatırken 950 sene sigara dumanına maruz kalmış bir ciğer artık nasıl rahatlayacaksa ? * Evladım iki çay getirir misin ? Beni düşüncelerimden arındıran dostumun 1000 senelik sesiydi. Ancak kardeşimin yüzündeki az da olsa sinir ifade canımı sıkmıştı. Ne oldu da kardeşimin canı sıkılmıştı ki ? Ancak fazla düşünmeme gerek kalmadan dostumun cevabı , aradığım cevap niteliğine geçmişti. * Kurt kocayınca koyunların maskarası oluyor kardeşş ... Sol kaşımın kalkması Sborgian'ın az da olsa tedirgin olmasına yol açmıştı. O güzel bakışlı kızı sevmemek elde değildi. Ona nasıl kızdığını anlamasamda ağır ağır konuştum. * Aslında çok iyi bir kız. Bizim kurtadam olduğumuzu biliyor ancak onu kızım gibi sevdiğimden bizden korkmuyor. Sborg'un buna şaşırmayacağını bildiğinden yüzünde hiç bir mimik değişmesi olmadı. Kafamı bir iki kere kütlettikten sonra kızın çayları ağır ağır getirişini izledim. Çayı alıp dudaklarımla birleştirdikten sonra sıcak sıvının boğazından düşüp midesine inmesine izin verdim.

Kardeşiminde bunları duyduktan sonra kıza karşı gülümsemesi hoşuma gitmişti. Kız tam gidecekken ağır ağır fısıldadım. * Nargileleri de al evladım. Kız gülümseyerek geri döndükten sonra nargileleri alıp kasaya geri döndü. Bende tam kardeşime dönüp Croqian'dan bahsedicekken o benden daha önce davrandı. * Evet , aynı babası dostum ... Hırs , güç ve öfkesini kontrol edemeyip bu ırkı yoketmek için en yakınını öldürme isteği ...
Çocuğu tanımadığımdan pek yorum yapma istediğinde bulunmadım. Bu yaşa gelmeme rağmen bilmediğim kişiler hakkında konuşmak hakkında bir zaafım var. Bunu yenmeye burda başlamak ne kadar iyi bir seçim bunu bilmiyorum ama bir yerden başlamak en iyisi. Hem az ve öz konuşmak benim doğamda var . Ancak kardeşime saygısızlık etmek istemediğim için * Evet dercesine başımı salladım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Sborgian Burothanq
Göçebe Kurtadam & Lock Kütüphanesi Sahibi
Sborgian Burothanq


Mesaj Sayısı : 34
Kayıt tarihi : 14/05/09

Seviyeler
Rol Oyunu Seviyesi: +++++

* Köşedeki Issız Koltuklar Empty
MesajKonu: Geri: * Köşedeki Issız Koltuklar   * Köşedeki Issız Koltuklar EmptyPaz Mayıs 17, 2009 6:04 pm

Nouhmente'nin işaretiyle alınan nargileden son dumanı da çektikten sonra onun cevabına bakıp gülümsedim . Cızırtılı sesim odada yankılanırken çayımdan da bir yudum almayı ihmal etmemiştim . Daha sonra cebimdeki silahı çıkarıp masaya koydum . Tedbirsiz gezmek bu kalleşlerin ortasında 'hıyarlık' olurdu bana göre. Ama karşımdaki dostumun fazla tedbir almadığına adım gibi emindim ve ; ' Biliyorum dostum . Yeni moda silahlar bize göre fazla ses çıkartıyor olabilir . Fakat , ölmektense sağır olmayı tercih ederim .. ' dedikten sonra hafif bir göz kırpışıyla tekrar arkama yaslandım . Gözlerim bir süre tavanda gezinmişti . Bu sırada kapı açıldı ve içeri iki çamyarması adam girdi . Gülümsemem yerine oturmuştu , bu gelenler savaşçı birliklerdendi . Bizim kurtadam olduğumuzu biliyorlardı ve tam kapıda Hector'u gördüm . *Lucian.. dedim kendi kendime. Daha sonra da arkadaşıma dönerek ; ' Lucian buraya geliyor . Ve şurada oturanlar da Joseph ve Anthony . Savaşçıdırlar , bu demek oluyor ki ya birazdan çatışacağız ya da Lucian'ın gücünü sende göreceksin.. ' Lucian , bu ikisinin burada olacağını haber almış ve ilk önce o gelene kadar Hector'u buraya göndermişti . Aslında bu yadırgadığım bir davranıştı , daha sonra yaşımı düşündüm . 1000 yaşına gelmiş bir adamın gurur yapıp hiç yoktan ölüme gitmesi saçmalıktan başka bir şey değildi . Silahı masadan alıp tekrar belime yerleştirdikten sonra Nouhmente'ye bakmaya başladım .

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Nouhmente Brequnland
Kurtadam
Nouhmente Brequnland


Mesaj Sayısı : 20
Kayıt tarihi : 16/05/09

Seviyeler
Rol Oyunu Seviyesi: +++++

* Köşedeki Issız Koltuklar Empty
MesajKonu: Geri: * Köşedeki Issız Koltuklar   * Köşedeki Issız Koltuklar EmptyPaz Mayıs 17, 2009 6:58 pm

Gözlerimle etrafı keserken dostumun buz mavisi gözlerinde bir rahatlık ve gülümseme gördüm. Ne düşündüğünü anlama gibi bir yeteneğim olmadığından hiç bir tepki vermedim. Ancak sonra dostumun belinden bir silah çıkarması sorgulayan bakışlarıma az da olsa cevap olmuştu. Böyle bir silahı daha önce görmediğimden onu iyice inceledim. Beyazdı ve aşırı derecede iyi işlenmiş demirleri vardı. Silahın ne olduğunu sormak gibi bir aptallık yapacakken dostum bunu engelledi. * Biliyorum dostum . Yeni moda silahlar bize göre fazla ses çıkartıyor olabilir. Fakat , ölmektense sağır olmayı tercih ederim.Dostumun göz kırpışına gülümseyen bir yüz ifadesiyle cevap verirken kapı açıldı ve içeriye tanımadığım 3 kişi girdi. Önden girenler takım elbiseli ve kısa saçlı insanlardı ancak sonradan gelen adam ilk bakışta tedirginlik yaratıcak türdendi. Ama şöyle bir gerçek daha vardı ki o ve öyle adamların 5 - 6 tanesini tek elimle bir potaya sokabiliyordum.

Sert bakışlarımla adamları keserken dostumun sesi fısıltı şeklinde yankılandı kulaklarımda. * Lucian buraya geliyor ve şurada oturanlar da Joseph ve Anthony . Savaşçıdırlar , bu demek oluyor ki ya birazdan çatışacağız ya da Lucian'ın gücünü sende göreceksin ... Şu Lucian denen lideri gittikçe merak etmeye başlarken dostumun onu bu kadar övmesi kaşımın kalkmasına neden olmuştu. Lucian dediği ondan büyük olamazdı , ondan büyük olmayınca benden büyük olma ihtimali de azdı.

Bu düşünceyle kaşım kalkık ve kafamın şalteri az da atmış bir durumda cüppemin sol bel kısmını sıyırıp 100 ' lerce vampirin canını almış kılıcımı gösterdim , bu ona karşı bir cevap olacağından emindim. Dostumun gülümseyişi tüm yüzüne yayılırken bu seferde cüppemi sağ ve sol ön kısımlarından tutup sarılırmışçasına açtım. Tam 6 tane farklı tabanca duruyordu. Sadece dostumun tabancasını ilk defa görmüştüm. Tam tabancayı elime alacakken kapı açıldı ve dostum silahı tekrar beline yerleştirdi. Kapıdan gelen kişi oldukça genç ve dinç birine benziyordu. Bir o kadar da yakışıklıydı. Tam bu sırada ortalık karıştı. Savaşçılar yerlerinden fırladıkları gibi kapıdan daha içeriye yeni girmiş adama saldırmaya çalıştılar ancak daha önce gelmiş ve siyah matador şapkasıyla tüm dikkatlari üzerine çekebilen adam gelen atakları engellemişti. Sonradan giren yakışıklı adam kendisini koruyan adama gülümseyip teşekkür ederken Sborgian'ın * Lucian ... diye fısıldadığını duydum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lucian Aberforth McLagger
•Kurtadam Lideri & Mark'n Silah Dükkanı Sahibi•
Lucian Aberforth McLagger


Mesaj Sayısı : 116
Kayıt tarihi : 09/05/09

Seviyeler
Rol Oyunu Seviyesi: +++++

* Köşedeki Issız Koltuklar Empty
MesajKonu: Geri: * Köşedeki Issız Koltuklar   * Köşedeki Issız Koltuklar EmptyPaz Mayıs 17, 2009 8:43 pm

' Usta , Sborgian ve Nouhmente'nin oturdukları kafeye bir grup savaşçı intikal etmiş.. ' bu sözler kulaklarımda yankılandığında deliye dönmüştüm . Bu ne büyük saygısızlıktı ? Gelen avcılar hiç mi görgü nedir bilmezlerdi de yaşlarını başlarını almış iki bilgeyi tehdit etmeye kalkışırlardı ? Hem de o iki bilgenin istese o grubu darmadağın edeceğini bildiği halde. Yumruğumu masaya vurduğumda masada duran silah 1-2 santim havaya kalktı . Havadayken yakalayıp belime koydum . Sborgian ... Dünyada en sevdiğim ve güvendiğim az sayıda insanlardan biri.. Nouhmente , belki de babamdan arta kalan tek yadigâr . Tanışma lüksüne erişemesem de babamın anlattığı kadarıyla yediği yemeğe kadar biliyorum . Ben bunları düşünürken hala beni izlemekte olan Hector'a ; ' Sen hala burada ne arıyorsun ? Hemen git ! Ben gelmeden de bir şeye kalkışma . ' diye emrettim . Aslında o iki kurdun onları tek hamlede yere sereceklerini biliyordum fakat ; Nouhmente duyduğuma göre çok zor arkadaş olan ve çok zor güvenen bir insandı . Bu yüzden ona kendimi sevdirmek için elime bir fırsat geçmişken bunu değerlendirmessem büyük hata etmiş olurdum . Hector emrimden sonra odadan hızla çıktı , çok gecikmeden arkasından bende kapıdan çıktım . Kapıdaki kurda ; ' Gidiyoruz evlat. ' diye babacan bir tavırla söyledikten sonra onun ayak seslerini arkamdan gelirken hissettim .

*

Kafenin önüne geldiğimde içeride gördüğüm manzara karşısında gülümsemiştim . Direk gözüme çarpan iki üstâd gelişigüzel yayılmışlar ve silahlarını apaçık karşı masada oturan savaşçı bozmalarına göstermektelerdi . Karşılarında oturan Joseph ve Anthony adlı vampir dönüşümü savaşçılar , onları görmüyormuşçasına oturuyorlardı . Arkamdaki kurda içeri kimseyi sokmaması için uyarıp kapıdan içeriye daldım . Beni gören iki savaşçı ayağa fırlayıp silahlarına davransalarda Jospeh çoktan benden yediği yumrukla yere serilmişti bile . Anthony'i ise kollarından yakalayan Hector onun canını yakarken gözlerinden alevler saçıyordu . Aralarından sıyrıldığımda Sborgian'ın arkamı işaret ettiğini gördüm ve silahımı çıkarıp Joseph'i tek kurşunla beyninden mıhladım . Anthony hala Hector'un kollarındaydı . Ben ise iki üstâdımın yanına gelmiştim . Sborgian elinin öpülmesinden hoşlanmadığını bildiğimden sadece sıkıp diğer elimle de üzerine hafifçe vurdum . Aynı hareketi Nouhmente'ye de yaptığımda onun yüzünün babama çok benzediğini farkettim. Hector'a Anthony'i çıkarıp vurmasını işaret edip tekrar iki bilgeye döndüm ve ; ' Biliyorum siz varken bu hareketi yapmam kabalık .. Fakat ; Nouhmente'nin geldiğini haber aldığımda o kadar heyecanlandım ki ... Nasıl desem kendimi ispatlamak istedim aslında.. ' diye söyledim . İçimden geleni hemencecik söylemem de anneme çeken tek huyumdu sanırım...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Nouhmente Brequnland
Kurtadam
Nouhmente Brequnland


Mesaj Sayısı : 20
Kayıt tarihi : 16/05/09

Seviyeler
Rol Oyunu Seviyesi: +++++

* Köşedeki Issız Koltuklar Empty
MesajKonu: Geri: * Köşedeki Issız Koltuklar   * Köşedeki Issız Koltuklar EmptyPtsi Mayıs 18, 2009 7:15 am

Kafedeki avcılar yerle bir olurken Lucian'ın ağır ağır bize doğru geldiğini gördüm. Bu hareketini pekte onaylamamıştım aslında , bize karşı saygısızlığa bile girebilirdi. Lucian'ın yakışıklı silüeti yanımıza geldiğinde ilk önce dostumun elini sıktı. Büyükten küçüğe doğru adetini unutmaması hoşuma gitmişti. * Biliyorum siz varken bu hareketi yapmam kabalık .. Fakat ; Nouhmente'nin geldiğini haber aldığımda o kadar heyecanlandım ki ... Nasıl desem kendimi ispatlamak istedim aslında.. Yüzüme hafifte olsa bir gülümseme yayılmıştı , onun elimi sıkmasına izin verdim ve yanıma oturttum. Tam Lucian'la muhabbetimize başlayacakken Lucian'ın yandaşı tarafından tutulmuş savaşçı bağırıp aptalca şeyler söylemeye başlamıştı. Lucian tam kalkacakken onu elimle durdurdum ve Telekinezi yeteneğimi kullanarak onu dışarıya çıkardım. Kapıda bekleyen adama da daha fazla bekleme dercesine bir işaret yaptıktan sonra Lucian'a döndüm.

* Aynı babana benziyorsun evlat. Gençliğimde bende senin gibiydim , cesur ama umursamaz. Bu özelliğini sevdim doğrusu. dedim babacan bir tavırla. Önümde duran ve artık iyice soğumuş çayımı mideme indirdikten sonra Hectyl'e bir göz kırptım ve anında burda biterek çayları aldı. Lucian'la bakışmaları ise ayrı bir hoşuma gitmişti. İki sevdiğim kişinin beraber olması niçin hoşuma gitmesin ki ? Lucian'la aramı ısındırmak için fırsat bulmuşken hemen değerlendi,rdim. * Ee nedersin ? Dostum bunu düydüğünde keskin bir gülücük atınca Lucian anladı ve o da gülmeye başladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
* Köşedeki Issız Koltuklar
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Gece Yürüyenler :: • Almanya • :: Saarland Eyaleti ::  Grenuelle Nargile Sokağı -
Buraya geçin: