Gece Yürüyenler
Gece Yürümeye hazır mısın ? O zaman ad-Soyad şeklinde kayıt olman yeterli ...
Gece Yürüyenler
Gece Yürümeye hazır mısın ? O zaman ad-Soyad şeklinde kayıt olman yeterli ...
Gece Yürüyenler
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


~ Gecenin kör karanlığında ıssız sokaklar kan gölüne dönüyor ~
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 S c a r L e t t *

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Scarlett Ann Johnsson
Bakanlık Müfettişi | İnsan
Scarlett Ann Johnsson


Mesaj Sayısı : 33
Nerden : İngiltere
Kayıt tarihi : 14/05/09

Seviyeler
Rol Oyunu Seviyesi: +++++

S c a r L e t t * Empty
MesajKonu: S c a r L e t t *   S c a r L e t t * EmptyCuma Mayıs 15, 2009 9:53 pm

xXx


Ocak ayının böylesine soğuk ve karanlık bir saatinde, insanlar bir an önce evlerine gitmek ve kardan kurtulabilmek için caddelerde birer karınca gibi hızlanıyorlardı. Önemli işi olmayan kimse dışarıya çıkmaya cesaret edemiyordu. Sadece caddelerin hakimi olanlar her zaman ki gibi oradaydılar. Kar bu saatlerde öyle ihtişamlı, öyle parlak bir kristal yığınıydı ki; insanlara adeta bir yol vazifesi görüyordu. Nichole elinde bir kahve kupasıyla hem karlara bakarak dalıp gidiyor, hemde düşünme fırsatı buluyordu. Kalabalıktan pek hoşlanmayan biriydi Nichole. Aslında çok iyi bir kalbe sahipti. Fakat bunu kendine açıklamaya bile cesareti yoktu. Ailesinin hiç bir üyesine ruhen benzememesi onu kuşkulandırıyordu.

Nichole Ölüm Yiyen toplantılarına sadece ailesi ile birlikte katılıyordu. Aileside olmasa hiç katılmayacaktı belki. Çünkü şu son araştırmalar, Voldemort'u geri getirme çabalarına yardımcı olmak istemiyordu. Ailesi her ne kadar ona zekasını bu işte de kullanması gerektiğini belirtsede, her seferinde bir bahane buluyordu. Yine de onlara bir şey belli etmemek en iyisiydi. Evlatlık olduğunu bile düşünmekteydi artık... Bu düşüncelerden büyük bir çığlık ile kurtulmuştu. Birden etrafına bakmaya başlamıştı. Kafasında ki onlarca ses toplanıp belki bu çığlığı yaratmıştı. Daha sonra bunun bir halisülasyon ya da ses yanılgısı olduğunu düşünüp umursamadı. Hava öyle güzeldi ki ona göre, böyle bir durumda evde durmasının aptallık olduğunu bile düşünüyordu. Doğruca mutfağa gitti ve kahve kupasını tezgahın üstüne bırakıp odasına yürüdü. İnce kırmızı ve ipek bir bluz, dar bir kot, mavi bir atkı, kırmızı bir palto ve son olarak Teksas'tan aldığı beyaz kovboy çizmelerini giymişti. Artık dışarı çıkmak için tek yapacağı şey son bir kez aynaya bakmaktı. Güzel olduğunu düşünüp kendine bir göz kırptı ve doğruca çıkış kapısına yöneldi. Kapıyı açtığında karşısında birden bir insan gölgesi görmüştü fakat bir göz kapamasıyla yok olmuştu. Bu gün neler oluyordu böyle? Kendisininde çözmesi anlaşılan uzun zaman alacaktı.

Nihayet dışarıya çıktığında o soğuk ama Nichole'ün her şeyiyle güzel olarak gösterdiği rüzgar yüzüne vurmaya başlamıştı. Bunu bir bahar esintisi kadar seviyordu Nichole. Her durumda, her varlıkta bir güzellik bulmayı bilenlerdendi. Derin bir iç çekişten sonra kaldırımda yürümeye başlamıştı. Çizmelerinin bıraktığı ayak izlerine bakmak için ara arkasına dönüyordu. Geri geri yürürken ellerini açıyor, bir kuş gibi düşmemek için çırğınıyordu. Kış mevsiminde doğmamıştı ama, bu mevsimi öylesine çok seviyordu. Öyle ya, Kışta onu seviyor olmalıydı ki daha da coşuyor, annesiyle oynayan bir çocuk gibi sürekli rüzgâr, kar, ses ile Nichole'ün söylediği müziklere, yaptığı hareketlere ayak uyduruyordu.

"
Y este corazon que te robaste
Cuando te marchaste
Tu te marchaste con mis besos
Con mis besos y mis sueños...
"

Biraz şarkı mırıldandıktan sonra neşesi daha da yerine gelmişti. Artık normal yürüyüşüne geçip biraz diğer insanlar gibi olmak sitiyordu. Kimbilir, belki bu neşesinden dolayı ona deli bile diyen olmuştur. Önüne dönerken birden birine çarpması neredeyse düşmesine sebep oluyordu. Neyse ki çaptığı kişi onu bu durumdan kurtarmıştı. Küçük bir çığlıktan sonra gözlerini açtı ve tam karşısında onu tutmakta olan adamı gördü. Bu şahıs siyah saçlı, atkısıyla boynunu kapamış, mavi gözlü ve beyaz tenli yakışıklı bir erkekti. Bir an onun bu fiziği hoşuna gitmişti. " Şey... Çok pardon. " Diyerek irkildi ve kendini bu kişinin kollarından çekerek üstünü düzeltti. Atkısını eskisi yarısı arkasında, yarısı önünde oalcak şekle getirdi. Paltosunu düzeltti ve konuşmasına devam etti. " Ben önüme bakmıyordum. " Genç adam ; " Önemli değil. Doğrusu bende bakmıyordum. Hem baksakta bir şey farketmezdi. Köşede çarpıştık. " diyerek gülümsemişti. " Evet. Neyse... Teşekkür ederim. Beni düşüp bir yerimi incitmekten kurtardınız. " Nicole tatlı bir gülümseme ile bakıyordu. " Kim olsa aynı şeyi yapardı. " Nichole bu kibarlık karşısında şahısa büyük bir hayranlık ve minnettarlık duyuyordu. Hemen yanlarında bir cafe vardı. Bu centilmen ve yakışıklı beyfendinin kafede biraz oturma teklifi ne kadar hoşuna giderdi kim bilir?

" Şu kafede biraz oturabilir miyiz derdim ama, malesef acil bir işim var. Benim yerime bir şeyler içersiniz. "

" Peki. Bir özür kahvesi ısmarlayabilirdim ama madem işiniz var... İyi akşamlar size. "

" Sizede. "

Genç adam yürüyerek Nichole'ün yanından uzaklaşıyordu. Hızlı adımlarla yürümesi ve sürekli saatine bakması acil bir işi olduğuna Nichole'ü inandırmıştı. Kafe kapısını açarken bir yandan çarpıştığı şahısın gözden kaybolmasını bekliyordu. Gidene kadar bakacaktı belkide. Gen adam arkasına dönüp bakmıştı ki Nichole kötü bir şey yapıp yakalanmış bir çocuk masummiyeti ile önüne dönerek kapıyı hızlıca açtı. Kızardığını hissedebiliyordu. Kafe'den içeri girdiğinde havanın aniden değişmesi ellerinin ve yüzünün kısa bir yanması ile etki etmişti. Daha sonra Nichole etrafı süzdü ve bir masa bulup oturdu. Garsonu arası bir süre. Eliyle işaret ederek yanına çağırdı ve bir Kahve isteyerek siparişinin gelmesini bekledi.


xXx

Paltosunu ve atkısını çıkarmış, sandalyesine asmıştı. Ortamın sessizliğini, dışarıda ki şiddetli fırtınanın uğultusu hoş bir müzik gibi bozuyordu. Ama bu öyle huzur veriyordu ki insana... Diğer insanlarda böyle düşünüyor olmalılar ki bu huzurlu ortamı kimse bozmaya yeltenmiyordu. Kahvesini beklerken yine düşüncelere ve manzaraya boğulmuş bulmuştu kendini. Garson onu bu huzurlu görünümünden dolayı rahatsız etmemişti. Dikkatini ve huzurunu bozmadan kahveyi yavaşta önüne, masaya bırakmıştı. Nichole bunu anca 2-3 dakika sonra farketmişti. Kahvesini önünde görünce gözleri garsonu aramıştı. Gördüğünde bir gülümseme ile aklında kalacak olan teşekkürü etmişti. Ne kadar uğraşsada o soğukkanlı, seviyeli, suratsız Ölüm Yiyen rolünü bazen bozuyordu. Ama bu bozuş onu üzmüyor, aksine en mutlu durumları haline getiriyordu. Camlar sokak lambasının loş mavi-beyaz ışıklarının vurması ile, bir okyanus kadar hoş görünüyordu insanın gözüne. Nichole bundan bile zevk almayı becerebildiğini gördükçe gülümsemesi daha da artıyordu.

Aklına Beauxbaton'da okurken ki maceraları geliyordu. Ailesi çok üstüne titriyordu o zamanlar. Hâlâ öyle ama Nichole'ün bakış açısı onlardan birazcık olsun soğumasına neden oluyordu. Düşünceleri öyle acı verici şeylerdi ki; bunca yıl ailesine tutunup, daha sonra onlar gibi olmadığını anlamak... İnsanın belki de en büyük travmalarına yol açacak kadar büyük bir sebepti. Bir Fransız eğitimi görmüş olan Nichole, çok nazik, hoşgörülü, zeki bir kız olarak eğitilmişti. Çok küçük yaşlarda bir sürü yetenek edinmiş, hepsini uzun yıllar geçsede hatırlayacak kabiliyete ve zekaya sahip olmuştu. Evet, Nichole çok zeki bir kızdı. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünen, bir işi bitirmeden bırakmayan, titiz ve usta biriydi. Karalama kâğıtta bile bir düzen arardı. Hayal kurmak en büyük eğlencelerindendi üstelik. Hayal kurarak bir çok istediğine ulaşan değerli insanlardandı. Ailesi onu çok iyi yetiştirmişti belki ama o bazen içinde ki çocuğu onlar yokken çıkarabiliyordu. Ailesinin yanında hep o uslu, terbiyeli, nazik ve asil kızdı. Ama onlar olmayınca kendini bir hizmetçiyle bile eşit derecede gören eşitlikçi zihindi. Ama annesi tam bir Fransız'dı. Kelimeleri seçe seçe söyleyen, bir kapı koluna çıplak elle asla dokunmayan, pislikten nefret eden, yolda su birikintisi gördümü atlamak için 100 şekle giren... Babası Teksas'ın büyük bir kumarhanesi ve Banka'sı sahibi, karizmatik, çapkın ve yerinde duramayan sportif bir iş adamıydı. Hayatın doya doya yaşanmasını destekleyen insanlardandı... Onun mutlaka bir Zümrüdüanka Yoldaşlığı olması gerektiğini düşünüyordu Nichole. Ama malesef bu hareketli, saygın, canayakın adam, bir Ölüm Yiyendi.

Gittikçe kötüleşen bu özgeçmişini bir kafa sallamasıyla aklından çıkarmıştı. Ama geçmişini silemezdi. Bir süreliğine aklından gitmişti ama, geçmişi her yerde onun aklını karıştıracaktı. Birden hoş bir ses ile irkildi. Kısık bir ses olmasına rağmen onun irkilmesine neden olmuştu. Demek o kadar dalmıştı bu konuya. Karşısında ki sandalyede oturan bayana bakıp 1 saniye geçmeden gülümsemeye başlamıştı. Kathleen'i bir anda karşısında görmesi yeni bir oyuncağa sahip olan mutlu bir çocuk gibi heyecanlandırmıştı onu. Tamda konuşacak, içini dökebilecek iyi bir dost arıyorken Tanrı'nın sayesinde onu bu kişiyi tam karşısında, sandalyede oturuyor bulmuştu. " Dünkü işlerimi bitirdiğimde direk buraya gelmeyi eksik etmedim. Uhm, birilerini mi bekliyordun acaba? " Bu kız Nichole'un beynini okuyordu. Beauxbaton'da sınıf arkadaşıydı ve aileleri sayesinde küçüklüğünü neredeyse Kathleen'le geçirmişti Nichole. Onunla çok iyi anlaşıyorlardı. Sürekli oynadıkları bir oyun vardı. Birden o gelmişti Nichole'ün aklına. Ölüm Yiyen ve Zümrüdüanka Yoldaşlığı savaşı... O yaşlara göre bu garip bir oyundu fakat İkisininde zekası bunları kavramaya yetiyordu.

" Doğru bir tahmin olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Sana anlatmam gereken öyle çok şey varki. " Birden küçük bir çocuk minnettarlığı ve sığınışıyla Kathleen'in ellerini kavramıştı. Ona öyle masum bir şekilde bakıyordu ki, Kathleen'in bile surat ifadesi acınası oluyordu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lucian Aberforth McLagger
•Kurtadam Lideri & Mark'n Silah Dükkanı Sahibi•
Lucian Aberforth McLagger


Mesaj Sayısı : 116
Kayıt tarihi : 09/05/09

Seviyeler
Rol Oyunu Seviyesi: +++++

S c a r L e t t * Empty
MesajKonu: Geri: S c a r L e t t *   S c a r L e t t * EmptyCuma Mayıs 15, 2009 10:35 pm

[+++++]


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
S c a r L e t t *
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Gece Yürüyenler :: • Duyurular • :: Rol Oyunu :: Seviye Belirleme-
Buraya geçin: