Gece Yürüyenler
Gece Yürümeye hazır mısın ? O zaman ad-Soyad şeklinde kayıt olman yeterli ...
Gece Yürüyenler
Gece Yürümeye hazır mısın ? O zaman ad-Soyad şeklinde kayıt olman yeterli ...
Gece Yürüyenler
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


~ Gecenin kör karanlığında ıssız sokaklar kan gölüne dönüyor ~
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Sadece bir Dost ~

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Morwen Arsiãna Elzy
Vampir
Morwen Arsiãna Elzy


Mesaj Sayısı : 133
Yaş : 31
Nerden : Sanane.
Kayıt tarihi : 10/05/09

Seviyeler
Rol Oyunu Seviyesi: +++++

Sadece bir Dost ~ Empty
MesajKonu: Sadece bir Dost ~   Sadece bir Dost ~ EmptyPerş. Mayıs 14, 2009 4:55 pm

Onu uzun zamandır görmemiştim. Ziyaretlerimi aksattığımı düşünüyordum. Bana ihtiyacı olmalıydı. 156. senesini bugün dolduruyordu. Kalbimin deli gibi attığını duymamak için, sağır olmak gerekirdi şu durumda. Gözyaşlarıma yalvararak ilerliyordum. Söz vermeliydiler. Her geçen güne bakış, biraz daha yalnız kalıyordum. Son elveda deyişini bile duyamadan benden gitmişti o. Aramızdaki tek farklı kişi oydu belki de. Evet oydu. Diğerleri gibi değildi. Susamıyordu en azından, ya da susadığında sadece su gibi olağan şeylerle geçinebiliyordu. Elzy ailesinden olmadığını kanıtlayan davranışları; bizimkilerin ondan daha da soğumasına neden oluyordu bazen. Gökyüzündeki bulutlar, karamsarlığıma daha fazla gölge düşürürken, ellerim bir çift el arıyordu; 156 senedir bıkmaksızın.

O günü hatırlıyordum. Hiç hatırlamak istemediğim, hayatıma gölge düşüren, ardından duvarlarını yıkan lanet olası günü. Neden var olmuştu ki? Ya da neden oydu giden? Gözyaşlarımla yalnız bırakmıştı beni, o gecenin karanlığı. Ve o gecede, canına kıydığım onlarca insan… Cesetlerini bulduğunda polisler bunu bir katliam olarak nitelendirmişti. Oysaki sadece, üzüntümü yatıştırıyordum. Bir katil olarak… Olabilecekleri düşünüyordum. En yakın dostu, ayrılmazı... O yoktu, sadece bir taş ve karşısında duran bir ağaç, bana gölge olan. Onunla ne yaşamıştım? Bir arkadaşlık, basit bir dostluk, ya da içimizde sakladığımız olağanüstü aşk... Hiçbiri değildi bana göre… Sadece bitmemesi gereken ortalık… Hayatımızda birer parazit olarak; ama birbirimizden… Son zamanlarda yaşanılan sadece bu durumdu, sadece bu. Asıl olan farklıydı, bizim yaşantımızdan farklı. Birbirimizi tamamen kabullenmiş mükemmel bir çift.

İnsanlar ve insanların kendilerine yaptıkları şovlar. Hiçte mükemmel değillerdi. Onun gitmesine sebep olan gereksiz davranışlarıydı bunlar.

Artık oraya gelmiştim. Karşısında duruyordum, onun görmek istediği gibi. Erkeksi bir ses; etkileyici… “Hoş geldin.” Boğazıma bir şeyler takılmıştı, yutkunamıyordum. Benimle konuşmasını özlemiştim. Erkeksi vücut hatları, oval kaşları, biraz eğri burnu, buğday teni ve biçimli dudaklarını ilgimi çekiyordu. Şimdi birer kemikten ibaret olsa da… Gülümsedim. Dudaklarıma doğru süzülen tuzlu damlaları hissediyordum. Tadı ekşiydi. Üzerimdeki şalla hafif bir hareketle sildim onları. Beni böyle görmemeliydi. Gittikçe duygusal mı oluyordum? Ya da fazla paranoyak? Normali buydu belki de, daha yeni öğreniyordum. Dizlerimin üstüne çökerken bunun saygıdan olduğunu biliyordum. Ayakta duracak halim kalmamıştı zaten. Yıkılmış bir duvar gibiydim, sadece yapıtaşları kalan. “Gözlerin yine çok güzel…” Tebessüm ederek başımı öne eğdim. Gözlerim… Onun beğendiği ve sahip olduğunu düşündüğü gözlerim. Sadece ona bakacaklarına söz vermiştim. Hıçkırıklarıma engel olmaya çalışıyordum. Yutkunmak imkânsızlaşmıştı benim için. Ayağa kalkmak istemiyordum. Orada beklemek, tekrar onu hissetmekti istediğim. Olmayacağını bilsem de, bu düşünce beni biraz olsun mutlu etmeye yetiyordu. Gitmem gerektiğini düşünüyordum. Ellerim toprağına doğru süzülürken, bedenim tamamen yıkılmıştı. Gözlerimin kızardığını iyi biliyordum. Eğildim, toprağına kondurduğum narin öpücük, onu mutlu etmiş olmalıydı ki; gülümsüyordu, teşekkür edercesine. Narin bir şekilde ayağa kalkarak doğruldum. “Gitmem gerek, hoşça kal. Seni Seviyorum. "Arkamı dönerek koşmak istiyordum; ama yapamadım. Yapamıyordum. Onu burada yalnız başına bırakmak beni üzüyordu. Her defasında lanet ediyordum kendime. Onunla gidemiyordum, hiçbir zamanda gidemeyecektim. Hıçkırıklarımla engel olmadan, arkamı dönüp yürümeye başladım. Âni bir hareketle dönüp, gülümsedim. El sallayarak bana bakan iki çift göz, asla aklımdan çıkmayan... “Ağlama.” Ben uzaklaşırken, söylediği sözcükleri hâla duyabiliyordum. Merak etme dostum, ağlamam…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Sadece bir Dost ~
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Gece Yürüyenler :: • Rusya • :: St. Petersburg ::  Mezarlık -
Buraya geçin: